Ana içeriğe atla

Erdoğan'ı Yargılama Planı ve Ohal


Halkın tamamının bilmesi gereken konuların başında gelen, çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Öncelikle bu konunun iyi anlaşılması gerek ki son dönemde başımıza gelenler iyi anlaşılabilsin. 

Organize Hareket Eden Bir Grup Hain

Aslında bunlara hain demek ne kadar doğru. Hiç bir zaman bizim ülkemize bir bağlılık sergilemediler ki, her fırsatta bu halka çomar diyen, münferit olaylardan yola çıkarak tüm halkı tecavüzcü ilan eden, Ezan'a hakaret eden, halk diyerek bu ülkenin genelini dışlayan sandıkta tokadı yiyince de ağlamaya başlayan asimile olmuş bir kesimden bahsediyorum. Özel ilgim sebebiyle sık sık  bu muhalif olduğunu iddia eden asimile topluluğun forumlarında geziniyorum. 

Kendini Bilmezlerin 16 Temmuz Sabahı Planı

16 Temmuz sabahı binlerce hesap hep beraber aynı türküyü diline doladı: "15 Temmuz Darbesini Erdoğan yaptı. Bu darbenin baş sorumlusu Erdoğandır ve yargılanmalıdır." Başta marjinal gibi gözüken bu tehlikeli fikrin alıcısı o kadar çok oldu ki; daha şehitlerimizin kanları kurumadan ülke genelinde yayın yapan başlıca haber kanallarının açık oturumlarında bile bu tehlikeli düşünceyi dillendiren tetikçiler türemeye başladı. Aynı zamanda kendisine muhalif diyen bir çok forumda; bu düşünce şiddetli bir şekilde savunulmaya başlandı. Açıkça 15 temmuz darbesine karşı çıkan halkı olmadık hakaretlerle yargılamaya başladılar ve onlara göre o halkın ayakta tuttuğu devleti yönetenler mahkemelerde yargılanmalıydı. Sonra bir anda OHAL ilan edildi. Birilerinin planlarının bozulduğu o kadar belli oldu ki; ağız dolusu küfürler, isyanlar gırla gitmeye başladı. Ben zaten anlıyordum alçakların, alçakça planlarını da belli ki devletimizde bu planı görmüş ve bu oyunu bozmuştu. Fetö'nün 17-25 aralıkta planladığı hukuk darbesinin daha büyüğünü, 15 temmuz'u kullanarak yapacaklardı ama ohal'in ilanıyla bu oyun bozuldu.

Parti Bağlantılarıyla Devlete Çöreklenmiş Bir Grup, Her Kayanın Altından Çıkıyor

Bu gün grup toplantısında sayın Kılıçdaroğlu'nun sarf ettiği akıllara ziyan açıklamasını da bu bağlamda değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Ne demişti zat-ı halleri, tarihe not düşmek için buraya not düşmekte fayda var: "Bir numaralı FETÖ'cü Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden şahıstır." Bir kısmımız sanıyor ki; OHAL sadece Fetö ve Pkk, Dhkp-c gibi terör örgütleri için çıkarıldı. Buda var ama şu an ülkenin en büyük tehdidi kendilerine bağlı kalabalık bir hukukçu ordusuyla pusuda bekleyen bu ipe sapa gelmez düşüncenin sahipleridir. Ekranlarda, sosyal medyada bu insanlar konuşurken bu düşünceyi unutmadan dinleyin ve ne derecede büyük bir oyunun parçası olduklarını görün. Görün ki muhtemelen darbede size destek vereceğiz diye ayarttıkları müttefiklerini önce izleyen, halkın sokaklara inmesiyle tırsıp geri plana saklanan ve b planı olarak 15 temmuz sonrası güçsüz düşmesini planladıkları devlete habis bir ur gibi çöreklenmiş yapılarıyla, ikinci darbeyi planlayan kimlermiş ve Ohal kimlerden çekinildiği için bir türlü kalkmak bilmezmiş.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanatçılar, Aydınlar ve Siyaset

Bu hafta gündeme Reis-i Cumhurumuz eşliğinde Hatay'a ziyarete giden sanatçılar oturdu. Malum ülke gündemi uzay zaman düzlemini büküyor. Bir yandan ilk Nükleer   santralimiz Ak Kuyu Nükleer santralinin temel atma töreni, bir yanda ise "Tel Rıfat ne olacak, girilecek mi? Rusya'yla farklı bir yöntem mi bulunacak?" konuları konuşulurken. Bir anda kendimizi; kim sanatçı, kim sanatçı değilden, Cumhurbaşkanının kamuflaj giymesine kadar yeni bir tartışmanın içerisinde bulduk. Asker'e Moral Ziyaretine Gidilirken Nasıl Giyinilmeli? "Sibel Can'ı kınıyorum! Ne demek iç çamaşırı giymeden, askere moral ziyaretine gitmek. Sen o askerin duşa girmek için ne kadar sıra beklediğini biliyor musun? Üstelik yanına da Cumhurbaşkanımızı almışsın, halkın ahlakı ile ancak bu kadar oynanabilirdi. Yazıklar olsun sana Sibel abla. " Evet bu cümleleri benden duyamazsınız ama, ben bu ve buna benzer ifadeleri durmadan bir yerlerde okuyorum. hala bu konuları aşamamız belki

İstanbul'un Yeni Sefiri Binali Yıldırım mı Olacak?

Sizce Binali Yıldırım İstanbul Belediye Başkan Adayı Olur mu? İlk olarak basit bir konudan başlamak istedim ki, "ulan adam daha ilk dakikada çuvalladı." demeyesiniz, diyemeyeseniz. İnternet alemi dandiktir, acımasızdır, ilkeldir, kalleştir. Ne olacağı belirsizdir. Hepinizin malumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kaybetmeyi hiç sevmeyen, her zaman kazanmak isteyen, tuttuğunu koparan bir şahsiyet. Referandumda İstanbulda Hayır çıkması kendisini son derece etkiledi. Bu nedenle ve damadının Fetö ile ilişkilendirlemesi nedeniyle Kadir Topbaşı istifaya zorladı. Onun yerine Mevlüt Uysal'ı getirdi. Lakin hal böyleyken Mevlüt Uysal da "Metroyu bize oy veren yerlere götüreceğiz" çıkışıyla büyük tepki topladı. Anketlere bakınca istanbulda hala Ak Parti Chp'den 3-5 puan arası önde gösteriyor ama bu Tayyip Bey'e yetmez. Kendisinin çok önem verdiği 2019 Başkanlık Seçimlerinden önce, İstanbulu kaybetme ihtimalini bile düşünmek istemediğinden hepimiz hemfikiri

Türkiye'nin Ugandalı Çocuklara Yaptığı Yardımdan Görüntüler

Ülkemizle gurur duydum. O çocukların sevinçleri, hiç bir şeye değişilmez. Sadece Uganda değil Afrikada fakirlikten kırılan bir çok devlet var ve o devletlerin halkları biz Türklere minnettar. Yaşı yetenler Somalide açlıktan ve susuzluktan ölen çocukları iyi bilir. Şimdi o çocuklar hala tıka basa doymasa bile ölüme terk edilmiş durumda değil. Tüm bunların arkasında çok güçlü bir irade var. Türkiye 2017 yılında 6.3 milyar dolar yardım yapan Abd'nin ardında 6 milyar dolar yardımla ikinci sırada. Abd'nin 2014 yılı Gsyh'sı 18 trilyon dolar ABD'yi yaklaşık 10,3 trilyon dolarlık GSYH ile Çin, 4,6 trilyon dolarlık GSYH ile Japonya, 3,9 trilyon dolarlık GSYH ile Almanya ve 2,9 trilyon dolarlık GSYH ile Birleşik Krallık takip ediyor. Ekonomik büyüklükte, Fransa 2,8 trilyon dolarlık GSYH ile altıncı, Brezilya 2,3 trilyon dolarlık GSYH ile yedinci, İtalya 2,1 trilyon dolarlık GSYH ile sekizinci, Hindistan 2 trilyon dolarlık GSYH ile dokuzuncu, Rusya Federasyonu da yak